Zwicky’nin çalışması 1970’lere kadar unutulmuş rafa kaldırılmıştı ta ki gökbilimci Vera Rubin yakındaki galaksilerin doğru yönde dönmediklerini keşfedene kadar.
Bizim güneş sistemimizde basit bir kural geçerlidir, güneşten ne kazar uzaksan o kadar az çekime uğrarsın. Bu da uzaktaki bir gezegenin daha az çekime uğramasından dolayı daha yavaş dönmesi demek oluyor. Aynı şekilde galaksinin merkezinden uzaktaki yıldızların da daha yavaş dönmesi lazım. Yıldız ne kadar uzaktaysa o kadar yavaş hareket etmeli. Fakat Vera Rubin bunun aksini farketti, uzaktaki yıldızlar da yakındakiler kadar hızlı dönüyorlardı. Görünmeyen bir güç yıldızlara kuvvet uyguluyordu. Zwicky haklıydı.
Bugün ise gök bilimciler karanlık madde’nin evrenin oluşumunda kritik rol oynadığı konusunda hem fikir.
14 Milyar yıl önce yaşanan Big Bang (Büyük Patlama) dan sonra evren hızlıca büyümeye ve yayılmaya başladı. Galaksiler oluştu. Ne varki gezegen aslında tahmin edildiği gibi hızlıca yayılıp içerisinde oluşan maddeleri dört bir yana saçmamıştı. Baştan beri maddeleri bir arada tutan bir güç vardı “Karanlık madde”.
Karanlık madde rüzgar gibidir biz onu göremeyiz fakat o oradadır. Hatta tüm evrenin %25’ini karanlık madde kaplar.
Bu %25’lik kısım da evrendeki tüm maddelerin %80’lik kısmını oluşturur.
Yani daha basit bir dille eğer evrenimizi 100 m3 lük bir kap olarak düşünürsek bu kabın yaklaşık 30 m3 ü madde, 25 m3 ü ise karanlık maddedir. Geriye kalan kısmı ise enerji’dir.
Peki evrendeki karanlık maddeler nasıl belirlenebilir?
Karanlık maddeleri gözle göremediğimiz için belirlemek çok zordur. Sadece bir teknikle kendilerini ele verirler “yanlarından geçtikleri yıldızların ve gezegenlerin ışıkları kendilerine doğru çekerler. Aynı çiçeğin güneşe doğru uzanması gibi. Bu da ışıkların eğilmesine yol açar. Gök bilimciler şu anda evrendeki karanlık maddelerin haritasını çizmeye uğraşıyorlar.
∇Kaynakça
Kaan
Yıllar önce oynadığım bir strateji oyununda karanlık madde hüküm sürerdi :) Güzel paylaşım admin devamını bekleriz
Burak
konu itibariyle oldukça ilginç ve güzel bir yazı, emeğine sağlık